Taşın Şiiri: Selçuklu Mimarisi

Kategori: Mimari & Sanat 28 Kasım 2024
Makalelere Dön
"Selçuklu sanatı; göçebe ruhunun, bozkırın sonsuzluğunun ve İslam'ın geometrik düzeninin taşta vücut bulmuş halidir. Onlar taşı yontmamış, taşa bir kimlik kazandırmıştır."

Türkler, Orta Asya'dan Anadolu'ya göç ederken sadece nüfuslarını değil, binlerce yıllık birikimlerini de taşıdılar. İran'daki Büyük Selçukluların tuğla mimarisi, Anadolu'nun zengin taş ocaklarıyla birleşince ortaya dünyada eşi benzeri olmayan "Anadolu Selçuklu Mimarisi" çıktı. Bu üslup, Osmanlı mimarisinin görkemli kubbelerine giden yolun yapı taşlarını döşemiştir.

1. Sembolizm ve Geometri: Sonsuzluk Arayışı

Selçuklu mimarisinde boşluk yoktur. Taşın yüzeyi, başlangıcı ve sonu belli olmayan geometrik desenlerle (çarkıfelek, yıldız geçmeler) kaplıdır. Bu desenler rastgele değildir; Allah'ın birliğini (Tevhid) ve Evrenin sonsuzluğunu simgeler.

Özellikle 8 köşeli yıldız; merhamet, şefkat, sabır, doğruluk, sır tutma, sadakat, cömertlik ve şükretmeyi temsil eden temel bir metafordur.

2. Mimarinin Dört Temel Taşı

Bir Selçuklu yapısını tanımanın dört anahtarı vardır. Bu unsurlar, yapının hem fonksiyonel hem de ruhani kimliğini oluşturur.

Taç Kapı (Portal)

Binanın cephesinden dışarı taşan, devasa boyutlu giriş kapısıdır. Adeta "Ben buradayım" diye haykırır. İnsanlara, dünyevi alemden kutsal veya ilmi bir aleme geçtiklerini hissettirmek için abartılı boyutta yapılır.

Mukarnas

İslam mimarisinin en özgün buluşudur. Petek dokusu veya sarkıt şeklindedir. Kare bir tabandan yuvarlak bir kubbeye geçişi sağlar. Işık-gölge oyunlarıyla taşın ağırlığını yok edip gökyüzü hissi verir.

Kümbet (Anıt Mezar)

Türklerin Orta Asya'daki çadır (Yurt) formunun taşa yansımış halidir. Alt katta mumyalanmış naaşın bulunduğu "cenazelik", üst katta ise dua edilen mescit bölümü bulunur.

Çini Sanatı

Taşın soğukluğunu kıran estetik dokunuştur. "Turkuaz" (Türk Mavisi), patlıcan moru ve kobalt mavisi renkler kullanılır. Konya Karatay Medresesi'nin kubbesi, çini sanatının gökyüzü tasviridir.

3. Özgün Bir Miras: Ahşap Direkli Camiler

Selçukluların dünya mimarisine armağan ettiği en özgün türlerden biri de "Ahşap Direkli Camiler"dir. Dışarıdan sade bir taş yapı gibi görünürken, içi adeta bir ormanı andırır.

4. Taşın Mucizesi: Divriği Ulu Camii

Anadolu'nun Elhamra'sı

UNESCO Dünya Mirası listesindeki Sivas Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (1228), taş işçiliğinin dünyadaki zirvesidir. Mimar Hürremşah, binlerce motif işlemiş ve hiçbiri diğerini tekrar etmemiştir. Bu, "Allah birdir ve tektir" inancının taşa yansımasıdır.

  • Gölge Oyunu: Cennet Kapısı'nda ikindi vakti "Namaz kılan insan" silüeti oluşur.
  • Denge Sütunu: Caminin depremden zarar görüp görmediğini anlamak için dönen silindir sütunlar yapılmıştır.

Sonuç

Selçuklu mimarisi; Sivas'tan Konya'ya, Erzurum'dan Antalya'ya kadar Anadolu'yu bir açık hava müzesine çevirmiştir. Onlar, geçici olan çadır hayatından, kalıcı olan taş medeniyetine geçerken, ruhlarını ve inançlarını da o taşların içine örmüşlerdir.


Kaynakça

Aslanapa, Oktay. "Türk Sanatı". Remzi Kitabevi.
Kuban, Doğan. "Selçuklu Çağı'nda Anadolu Sanatı".
Ögel, Semra. "Anadolu Selçuklu Taş Tezyinatı".